Kur'ân Deryasından İncelikler (4)
-A A+A

Kur'ân Deryasından İncelikler (4)

بسم الله الرحمن الرحيم، الحمد لله رب العالمين، والصلاة والسلام على رسولنا محمد وعلى آله وصحبه أجمعين

9)

وَلَا تَقْتُلُوا أَوْلَادَكُمْ مِنْ إِمْلَاقٍ نَحْنُ نَرْزُقُكُمْ وَإِيَّاهُمْ

“Fakirlikten ötürü çocuklarınızı öldürmeyin. Sizi de onları da biz rızıklandırıyoruz.” (En’âm sûresi, 151. ayet meali)

وَلَا تَقْتُلُوا أَوْلَادَكُمْ خَشْيَةَ إِمْلَاقٍ نَحْنُ نَرْزُقُهُمْ وَإِيَّاكُمْ

“Fakirlik endişesiyle çocuklarınızı öldürmeyin. Onları da sizi de biz rızıklandırıyoruz.” (İsrâ sûresi, 31. ayet meali)

En’âm ayetinde: “Sizi de onları da biz rızıklandırıyoruz” deniliyorken, İsrâ ayetinde ise yerleri değiştirilerek: “Onları da sizi de biz rızıklandırıyoruz” denilmiştir!

En’âm ayetinde: “مِنْ إِمْلَاقٍ Fakirlikten ötürü çocuklarınızı öldürmeyin deniliyor. Yani burada hitap, bilfiil fakirlik içerisinde yaşayan, fakirliğin kendilerinde gerçekleşmiş olduğu babalara yöneliktir. Fakir babalar ise çocuklarından önce kendi rızıklarını önemserler. Bu yüzden Allah Teâlâ babaların rızkını çocukların rızkının önüne alarak onları rahatlatmakta ve teselli etmektedir.

İsrâ ayetinde ise “خَشْيَةَ إِمْلَاقٍ Fakirlik endişesiyleçocuklarınızı öldürmeyin denilmektedir. Yani fakirlik içerisinde bulunmayan, ancak çocuklarının ihtiyaçlarını karşılayınca fakir olmaktan endişe edenlere hitap edilmiş, bu nedenle ayette çocukların rızkı öne getirilmiştir. Böylelikle Allah Teâlâ, çocukla birlikte rızkının da kendisiyle geldiğini, aslında babaların rızıklarının çocukları sebebiyle arttığını ifade etmektedir.

10)

فَأَنْشَأْنَا لَكُمْ بِهِ جَنَّاتٍ مِنْ نَخِيلٍ وَأَعْنَابٍ لَكُمْ فِيهَا فَوَاكِهُ كَثِيرَةٌ وَمِنْهَا تَأْكُلُونَ

“Ve bununla (yağmurla) sizin için hurmalıklardan ve üzümlüklerden bağlar/bahçeler meydana getirdik. Bunların içinde sizin için çok meyveler vardır. Ve onlardan yersiniz.” (Mu’minûn sûresi, 19. ayet meali)

وَتِلْكَ الْجَنَّةُ الَّتِي أُورِثْتُمُوهَا بِمَا كُنْتُمْ تَعْمَلُونَ لَكُمْ فِيهَا فَاكِهَةٌ كَثِيرَةٌ مِنْهَا تَأْكُلُونَ

“Yapıyor olduklarınız sebebiyle mirasçı kılındığınız cennet işte budur. Burada sizin için çok meyveler vardır. Onlardan yersiniz” denilir.” (Zuhruf suresi, 72-73. ayet meali)

Zuhruf ayetinde “مِنْهَا تَأْكُلُونَ Onlardan yersinizdeniliyorken, Mu’minûn ayetinde ise sonrasını öncesine atfeden/bağlayan وَ harfi ziyade edilerek “وَمِنْهَا تَأْكُلُونَ Ve onlardan yersinizdenilmiştir!

وَ atıf harfinin getirildiği Mu’minûn ayetinde söz konusu edilen dünya meyveleridir. Dünya meyveleri, yemenin dışında satarak, satın alarak, tasadduk ederek, yedirerek, başka bir yiyecek veya içeceğe dönüştürerek de kullanılabilir, faydalanılabilir. İşte وَ atıf harfi zikredilerek, öncesinde düşürülmüş olan başka cümlelerin olduğuna işaret edilmektedir. Yani takdir şöyledir: “Onlardan bazısını satar, bazısını satın alır, bazısını tasadduk eder, bazısını yedirir, bazısını başka bir şeye dönüştürür ve bazısını da yersiniz.”

Zuhruf ayeti ise cennet meyvelerinden söz etmektedir. Cennet meyveleri sadece yenilmek için var olduğundan وَ zikredilmemiştir.

Ve’l-hamdu lillâhi Rabbi’l-âlemîn.

18 Ağu, 2020 Ömer Faruk
Etiketler: Derya, İncelik, Kur